Annem benim ve kendisinin yatak ve nevresimlerini düzenledi evi bana hazır hale getirdi.Babaannemin yaptırdığı pikeleri serdi kendi yatağına da. Bu arada teyzem de (Esin) hepsini videoya aldı.Annem en çok benim kime benzeyeceğini merak ediyordu. Yarın yeni birisi ile tanışacağız kimbilir nasıl bir şey dedi durdu. Babam (İlker) ameliyata beni de alacaklar napıcam ben içerde diyordu. Tülüş ise ilk kez anneanne olacağı için çok heyecanlı idi. Evde endişeli olmayan merak ve heyecanla benim doğumumu bekleyen bir tek teyzem vardı. :) Gece hiçbirimizi uyku tutmadı. Ben de sabaha kadar annemin karnında oynadım durdum.
Doğum günü: Sabah saat 7 de annem ve babamla babaannemi, teyzemi ve anneannemi aldık ve hastahaneye gittik. NTS ye bağlayıp kalp atışlarımı dinlediler. İşlemler yapılırken annemin gözleri dolmaya başladı. Ameliyat olacaktı ne de olsa. Babişko onu teselli etti.

Herkes ilk önce saçlarımı farketti. Kulaklarımı örtecek kadar uzun simsiyah saçlarım herkesi şok etti. "Kuzu bu ya", "yavrum" ,"canım", "ne kadar da babaya benziyor" çığlıkları eşliğinde herkes annemi unutup benimle ilgilendi. Ben yalanıyorum dilim dışarda meme arıyorum bu arada :) Hemşire ablalar üzerimi değişirken ailem de çığlık çığlığa cama yapışık bir vaziyette beni izliyordu. 45 dakika sonra birisi annemi merak etmeyi akıl edebildi :) Sonra annem de geldi. Yarı baygın bir halde iken ilk sorusu "bebek tatlı mı" oldu :) Hala çirkin doğacağımı zannediyor ya :) Sonra odaya aldılar annemi ve beni getirip kucağına verdiler...
Annemin gözleri doldu bir yandan hala narkozun etkisinde bir yandan da bana bakıyor. Sonra hemşire babamın da yardımı ile emzirmeyi öğretti anneme. Oh be sonunda süte kavuştum.
Kollarım yukarıda Allahuekber pozisyonunda olduğumdan kundak felan yapamadılar.
Annemin küçücük dar bir karnı olduğundan sürekli geriniyordum . Halen de gerinme huyum devam ediyor oh be dünya varmış :)
Hastahanede 2 gün kaldık. Beni ilk gün yıkamadılar. Üzerimdeki koruyucu tabaka gitmesin diye. Sonra sabah 5 te aldılar sebze yıkar gibi üzerime su püskürttüler. Teyzem kafamın çok kötü koktuğunu söyleyip durdu ama annemle babam mis kokulu kızım diye sevdiler beni.
2 gün sonra hastahaneden çıkıp eve geldik. Annem de ben de çok sağlıklıyız. Geceleri annemle babamın korktuğunun aksine gayet usluyum. Uyuyorum, uyanıyorum, emiyorum, hatta bazen uyanmadan emiyorum. Uyanınca sessiz sessiz etrafı seyrederek bekliyorum. Sürekli laf dinlemek istiyorum. Benle konuşsunlar ben de gözlerine bakıp ağzımı "oooooooo" şeklinde yapayım istiyorum ama teyzem gitti gideli benle çok konuşan yok :( Annemlerin odasında park yatağım oturma odasında da minik sepetim var. Bir onda, bir diğerindeyim. Hastahanedeki süsleri burada da yaptılar. Her gelen bayılıyor pembiş pembiş.
Ben de bir sürü cicimden o gün annem hangisini beğenirse onu giyiyorum. En çok sarı ve pembe yakışıyormuş bana. Babaannem de beni çok seviyor kucağından inmiyorum.
Anneannem ve televizyonu da bizim eve taşındılar. Yoksa babam maç izleyemiyor. Altımı sadece anneannem değiştiriyor. Annemler o konuda da rahat ama tam altımı değiştirirken çişimi yapmaya bayılıyorum onlar da gülüyorlar bana. Annem "sütçüüüüüüü" diye bağırarak yanıma gleince hemen yalanmaya başlıyorum. Tam emmeye başlarken ağzımı açıp sağa sola salladığım için bana Jaws adını taktı annem.
Bazen de teyzem beni kucağına alıyor " Süt bizim hakkımız söke söke alırız diyerek evde slogan atıyoruz. Annem meme verene kadar bu sloganlara ve yalanmalara devam.


Şekerlerimden almaz mısınız? Sevgiyle...