24 Ocak 2012 Salı

SU ÇİÇEĞİ

Beril bu hafta su çiçeği oldu. Doktor okula gitmemesi gerektiğini söyledi. O da evde anneannesinin başının etini yedi :) Bugünkü doktor ziyaretinden sonra okula yeniden gitme izni kopardı.


Bugünden bir diyalog
Anneanne: Beril hadi şu çorbayı iç kızım
Beril: Ben hastayım anneanne çorba içemem


Sonra doktorda
Doktor: Öksür bakalım
Beril: Öksürmem ben hasta değilim
Doktor: Ne kadar tatlısın sen 
Beril: Biz Serkana mantı yemeye gideceğiz buradan çıkınca :)

3 Ocak 2012 Salı

ŞÜRPRİŞ :)

Teyzem bugün bana telefonda ne alayım sana diye sordu. Oyuncakkkk diye bağırdım. Peki nasıl bir oyuncak diyince Şürpriş olşun dedim :) Teyzem annem herkes şok oldu :) 

Kreşe devam ediyorum. Her gün yeni birşeyler öğreniyorum. Teyzelerimle MSN de kameralı sohbet yapıyoruz. Ben genelde müzik duyunca kalkıp oynamaya başlıyorum çok gülüyorlar. Aslı teyzem bana kolye bir de minik oklava almış.Kameradan onları görünce almak istedim ama alamadım çok ağladım.Teyzem bana karnını açtı gösterdi ben de ona karnımı gösterdim içinde bebek var dedim :) 



Aslı teyzem hamile. Anneannem onun yanına gitti. Giderken Aslı teyzenin bebeği kaka yapmıştır altına al bunu diyip çantasına bir paket ıslak mendil koydum. Anneannem çok duygulandı.

5 Aralık 2011 Pazartesi

2 YAŞ, KREŞ, VE BİR DOLU ŞEY...

Beriş artık kocaman oldu tam 2 yaşında. Beriş, onun kendisine taktığı bir isim. Annesinin dikkatini çekmek için "Beriş ağlıyoooo" diyor ya da sabah güleryüzle "Beriş uyandıııı" :)

2 yaşına girdi. Doğumgünü postunu daha sonra yazacağım. Ama tüm ailenin katkıları ile herşey muhteşem oldu orasını söyleyeyim :) 

Doğumgününden sonra anne ve babası onu kreşe göndermeye karar verdiler. Teyze olarak ben ve anneannesi kıyamasak da kreşe başladı. İlk zamanlar ağlaya sızlaya hatta üzüntüden kusarak gittiği kreşte 2 hafta sonunda artık oranın muhtarı gibi davranmaya başladı... 

Gelecekte gülümseyeceği bir anı: "İlk gün çok ağlamış öğretmeni de ona ağlamak yooook demiş. Sen ne dedin diyoruz. Anne dedim ağyadım diyor" :))) Almaya gittğimizde onu müdire hanımın odasında büyük insan gibi oturmuş Atatürk düşmanlardan bizi kurtardı diye anlatırken ya da çocukların annelerini bize tanıştırırken falan buluyoruz :) 

Bu arada babası işten ayrıldı ve yeni işi için 10 günlüğüne Ankara'ya gitti. Beriş babasını çok ama çok özledi.Arayan herkese "baba" dedi :( Minicik bir yüreğin nasıl hasret çektiğine tüm aile şahit olduk. Bir gün anneannesine "Bana babamı anlatır mısın Anneanne" dedi. Annesi, anneannesi, biz teyzeler, ve anlatınca babası; hepimiz müthiş duygulandık. Anneannesi evden gidince de bu kez "bana anneannemi anlatır mısın anne" diyerek olaya yeni bir boyut kattı. :) 


O çok akıllı bir miniş. Her gün yeni birşeyler yapıyor, yeni numaralar, yeni kelimeler yeni şarkılar... Özellikle de Pepee çizgi filminin şarkısına söz yazmasına çok gülüyoruz. 
Dün mesela hamile olan teyzesi için "As-lı tey-ze hep yatıyormuş"
Kreşte ağladığında "Be-riş Be-riş çok ağlıyormuş, öğretmeni o-na ağyamak yok demiş"
Her gün farklı bir şarkı farklı sözler ama aynı ezgi ile... Ya da başka şarkılara başka sözler yazarak oynamaya devam ediyor.

Ve bugünkü bir sözü: "Anneanne gece ben seni çağırdım neden gelmedin.Ben gözümden ağyadım" 

İstiyor ki herkes birarada olsun anneanne, babanne, halalar, teyzeler, kuzenler, annesi, babası. Keşke olabilsek gerçekten de...    
   

21 Ağustos 2011 Pazar

2 YAŞINA 1 AY KALA

Beril gitgide büyüyor her hafta hatta her gün yeni birşeyler öğrenip anesinin tabiri ile Level atlıyor. 4 kelimeli cümlelere geçti." Ne güjel ayakkabılarınıj valmış" ya da "ne çok lüjgal eşiyomuş " gibi cümleler kuruyor. Gezmeyi çok seviyor. Yeni evlerine çabucak alıştı en sevdiği şey Fransız balkondan dışarıyı izlemek ve Çocuklaaarr diye bağırmak :) 
Babası ile balkon yıkamayı, annesi ile gezmeyi, Aslı teyzesi ve Gökhan amcası ileboğuşmayı Esra teyzesi ile de bilgisayarda resimlere bakmayı çok seviyor. Bir de aaafon(Iphone) da parmakları ile ittire ittire kendi fotoğraflarına bakıyor. :)  Annesi ile kek yapıp ağzını burnunu çikolataya buluyor...
 


Müziğe bayılıyor bir çok şarkının sözlerini ve istiklal Marşını ezbere biliyor. Ezan sesinden hem korkuyor hem de onunla uyumayı çok seviyor. Annesi cep telefonuna ezan yükledi o yüzden :)

İnsanlarla hala çok samimi. Mutlaka göz teması kuruyor el sallıyor öpücük atıyor. Bu bir kafedeki garson da olabiliyor yan arabadaki şöför de ... Beril mutlaka sıcak bir temas sağlıyor dikkat çekmeyi çok seviyor.
Ancak parkta yaşıtı bir çocuk kolunu ısırıp iz bıraktığından beri kendi yaşıtı çocuklardan biraz çekiniyor.Büyük abiler e ablalarla oynamayı tercih ediyor.

Evlerinin olduğu sitede parkta çocuklarla evcilik oynamayı ve kaydıraktan kaymayı çok seviyor. Babası kay dedi diye surat asan 5 yaşlarında bir çocuğun karşısına geçip aynı mimikleri yaptı ve çocuğu taklit etti bir yandan da gülerek alaya aldı. Korkunç bir taklit yeteneği var. Söylenilen her kelime anında öğrenşiliyor ve taklit ediliyor. Annesi yavaş yavaş İngilizce kelimeler öğretiyor hepsini çok net hatırlıyor ve göster denilince gösteriyor. Çocuk gibi değil de büyümüş de küçülmüş gibi. Her şeyin farkında ve kocaman yürekli mutlu bir çocuk o :) Tam da olmasını istediğimiz gibi.    



17 Ağustos 2011 Çarşamba

AĞLAYARAK ALİ BABA :)

Bu sabah işe giden babamın arkasından Babaaaaa Babaaaaa diye ağlıyordum. Birden Ali Babanın Bir Çiftliği Var şarkısını söylemeye başladım. Yine ağlayarak :( Annem çok güldü bence hiç de komik değil...

14 Mayıs 2011 Cumartesi

TAŞINIYORUZ

Yarın doğduğum evden taşınıyoruz. Yeni evimiz anneannemin evine daha yakın. Parka da :) Annem gitti evi temizletti. Söylediğine göre pırıl pırıl olmuş. Sonra abiler gelip klimalarımızı söküp yeni eve götürdüler. Ben klimalar gidince çok üzüldüm. Arkalarından "Abisiiiii kyimaaa" diye ağladım. Ertesi sabah bile uyanınca ilk işim gidip klimaları kontrol etmek oldu ama yoklardı :( Üzüldüm anneanneme sordumellerimi iki yana açıp kyima kyima diyerek. Yeni evimizde olduğunu söyledi. Sonra yeni evimize gidip klimaları gördüm moralim yerine geldi.

Yeni evde benim de bir odam var ama şimdilik ben annem ve babamın yanında yatmaya devam edeceğim. Evde bir telaş bir telaş. Hepimiz heyecanlıyız. Henüz asansörümüz çalışmıyor ama elektriğimiz suyumuz güneş enerjimiz tamam. Haftaya da evimizin ilk misafiri olarak Esra teyzem bize gelecek.Birlikte HOP HOP'a gidip Delisin Delisin şarkısını söyleyeceğiz. Onunla chatten konuşuyoruz bazen. Geçen gün kuzenim Deniz laptopunu getirmişti ona "aç aç teyze" dedim ama anlamadı. Teyzemle chat yapamadık neyse canlısı geliyor haftaya :) 

Şimdilik eski evden bu kadar. Yeni evden görüşmek üzere.

8 Mayıs 2011 Pazar

HAYATIMDAKİ 2. ANNELER GÜNÜ

Ben hem babaanneme hem anneanneme hem de kendi anneme ANNE diye hitap ediyorum çünkü annem de babam da kendi annelerine anne diyorlar.Duyduğumu uyguluyorum ben de :) 
Anneannem haftasonu teyzemin yanına gitmişti. Anneler gününde onu arayıp "Ay Yaw Nu anneanne" dedim :) Benim dilimce "I love You anneanne" demek. Çok mutlu oldu. Onu çok özledim. Kapıyı açıp "by by anneanne git git" diyorum. Ama evde yok. Neyse ki yarın geliyor.
Anneannemi aradıktan sonra halamlara kahvaltıya gittik, ben yine Defne Abla ile oynadım, kudurdum. Bugünlerde en sevdiğim oyun hop hop. Evde koltukta yatakta nerede olursa olsun zıplamayı çok seviyorum. En çok da caminin yanındaki hop hop hoşuma gidiyor. Her caminin yanında hop hop var sandığım için cami görünce "cami ,hop hop" diye heyecanlanıp bağırmaya başlıyorum :) 

Şarkı dinlemeyi çok seviyorum. En çok da Nilüfer'in "Erkekler ağlamaz" şarkısı'nı. Annemin cep telefonundan günde 50 kez dinleyip şarkı bitince de "bi daha" diyorum. Çalmazsa "Erkekleeeeer" diye ağlamaya başlıyorum. Tabi toplum içinde olunca komik oluyor :)  Tarkan'ın tüm şarkılarını ve Candan Erçetin'in "Git" şarkısını duyunca da kilitlenip kalıyorum. En sevdiğim kanal artık çizgi film kanalı değil kliplerin yayınlandığı Power Türk. 

Geçen gün annem mutfakta iş yaparken ben de yanında duruyordum. Parmağımı damacanaya sıkıştırdım. Annem anlamadı. Gitti geldi beni çağırdı ama ben korkudan olduğum yerden kığırdayamadım. Parmağım da çıkmadı bir türlü :( Sonunda annem olayı farkedip parmağımı kurtardı. Şimdi damacananın yanından cısss diyerek geçiyorum pek de yaklaşmıyorum. 

Yeni bir çok kelime öğrendim. Köpük, bayrak, Atatürk, kahvaltı, aktapot...  ve daha aklıma gelmeyen bir çok kelime :) 3 heceli kelimeleri de söylüyorum ama henüz 3 kelimeli cümle kuramıyorum. 
Bugünlerde hayat böyle, bir de haftasonu yeni evimize taşınıyoruz. Annem telaşlı ben de çok heyecanlıyım.